Tarihçe
Orta çağlardan itibaren bir yerleşim yeri olan Kuşca, arkeolojik ve jeolojik araştırmalar göstergesinde, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin egemenliği altında kalmıştır. Tanzimatla Anadolu'daki Osmanoğulları kökenli konar göçer aşiretler için Ankara, Sivas, Konya, Karası sancaklarında bazı köyler kurulmuş veya mevcut köyler iskana açılmıştır. 19. yüzyılın sonlarında özellikle Adıyaman'dan, Güneydoğu Anadolu'dan, Kelhasan ve Yeniceoba çevresine göçler olmuştur. Zamanla Yeniceoba'dan Kuşça yaylasına yerleşmişlerdir. Kuşca 16 Mayıs 1928 Tarih ve 6699 sayılı kararname ile köy olmuştur. Köy olduktan sonra ismi sırasıyla Yeniyapan, Hacılar ve en sonunda Kuşça olmuştur. 26.03.1989 tarihinde yerel seçimlerle belde statüsü kazanmıştır.
2017 Yılı İtibariyle Mahalle Statüsüne Geçmiştir.
Peribacaları
Kuşça Belediyesi sınırları içerisindeki bulunan "Celil Boğazı" Kapadokya, Afyon ve Narman’dan sonra Türkiye'nin dördüncü peribacası bölgesidir. Kuşca Belediyesi’nin 2 km yakınında Celil Mahallesi civarında peribacası oluşumları bulunmaktadır. Birçok araştırmacının Kuşça formasyonu olarak adlandırdığı bu birimin yaşı Orta Eosen-Üst Miyosen bazılarına göre ise Oligosen’dir. Birim sarımsı kahve, kırmızı, yeşil, gri ve beyaz alacalı renklerde, orta-kalın katmanlı, orta tutturulmuş, kumtaşı, çakıltaşı, kiltaşı, çamurtaşı, volkanik küller, killi kireçtaşı ve konglomeralardan oluşmaktadır. Kumtaşı ve konglomeralar genellikle karbonat çimentolu olup içindeki çakıl ve kumlar daha yaşlı bütün birimlerden ve özellikle Eosen flişleri ve ofiyolitlerden kaynaklanmıştır. Peribacaları farklı dayanıma sahip olan bu seviyelerin rüzgâr ve yağışlarla şekillendirmesi ile oluşmuştur. Görünümleri açısından farklı nesnelere benzeyen bu yapılarla ilgili birçok efsane anlatılmaktadır. Bazıları ise barınak olarak kullanılmıştır.
Coğrafya
Konya'nın kuzeyinde, Cihanbeyli ilçesinin kuzey-batısında olan Kuşça, il merkezine 130 km , ilçe merkezine 30 km uzaklıktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1000 m civarında olan Cihanbeyli platosundadır. Doğusunda Yeniceoba, kuzeyinde Kütükuşağı ve Kelhasan, güneyinde Kayı ve İnsuyu, batısında ise Böğrüdelik köyleri bulunmaktadır. Kuşca'nın ortalama yüksekligi 1200 metredir. Civarın en yüksek dağı olan Kale Dağı 1320 metredir.
Mahallenin jeolojik yapısı ise kumtaşı, çakıl taşı, kiltaşı, çamurtaşı, killi kireç taşı, krem, bej renkli kırılgan kireç taşı, tüf, anglomera ve genellikle andezitik –dasitik lavlardan oluşmaktadır. Bu kaya türleri birbirleri ile yanal düşey geçiş göstermektedir.
Kuşça, karasal iklimin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Kışları sert ve soğuk , yazları ise sıcak ve kurak geçmektedir. 1241 rakımlı mahalle, 50 km²lik alan üzerindedir.
Ekonomi
Kasaba insanlarının temel uğraşı alanı tarım ve hayvancılıktır. Yaygın olarak yetiştirilen ürünler hububat ve şeker pancarıdır. 1960 ların sonlarına kadar Kuşca halkının tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın, halkın temel giderlerini karşılamaması sebebiyle yaşam ve refah durumlarını düzeltmek için bazı arayışlara girmişlerdir. Bu arayışlar arasında en önemlisi, Avrupa'ya göç olayı olmuştur. Danimarkalı Antrepolog Jan Hjarnø'un araştırmalarına göre 1960'lı yılların sonlarında üç yılda yaklaşık 300 kişi göç etmiştir.
Altyapı
Kasabaya ilçeden her ikisi de asfalt kaplama olan iki ulaşım yolu mevcuttur. Kayı köyü üzerinden 30 km, Yeniceoba üzerinden 40 km mesafededir. Yeniceoba yolu üzerinden kasabaya gidildiğinde 1 km mesafede bulunan Celil mevkiinde bulunan Peribacaları mini kapadokya görünümü arzetmektedir.
Başta Danimarka olmak üzere Almanya, İsviçre, İsveç, Norveç, Hollanda ve Kanada'ya yerleşmiş vatandaşlar vardır. Son yıllarda belediyenin çalışmaları ve halkın desteği ile yoğun bir ağaçlandırma çalışması sürdürülmektedir. Yurtdışında ikamet edenlerin yıllık izinlerini geçirmek üzere kasabaya dönmeleri ve burada yatırım yaparak konutlar inşa etmeleri kasabanın havasını değiştirmiştir.
Kuşça'da bir adet sağlık ocağı, üç camii, çiftçileri koruma derneği ve PTT şubesi bulunmaktadır.
Nüfus
Mahalle halkı Kürt kökenli insanlardan oluşmaktadır, ve mahallede yaşatılan kültür de dolayısıyla bu doğrultudadır. Konuşulan dil Batı Kurmancisi denilen, ve daha çok Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya yörelerinde konuşulan Kurmanci diline benzemektedir.
Mahallenin Yıllara Göre Nüfusu
2012 2.011
2011 2.182
2010 2.388
2009 2.641
2008 2.807
2007 2.579
2000 2.321