25 Aralık 2018 Salı

Türkiye'de Eğitim Nedir ? Tarihçesi , Gelişmeler ve Önemli Bilgiler (4+4+4 Sistemi Nedir ? ) 2019 Yili

Türkiye'de Eğitim

Türkiye'de Eğitim Nedir ? Tarihçesi , Gelişmeler ve Önemli Bilgiler ( 4+4+4 Sistemi Nedir ? )

Tarihçe

Eğitim alanındaki inkılaplar

  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun kabulu (1924). Bütün eğitim kurumları Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır.
  • Türk alfabesinin latin harflere göre düzenlenmesi ve kabulü (1928).
  • Türk Tarih Kurumu'nun Kurulması (1931). 1935 yılında resmî olarak Türk Tarihi Kurumu adını almıştır.
  • Türk Dil Kurumu'nun Kurulması (1932). (1936) yılında resmî olarak Türk Dil Kurumu adını almıştır. Kurum Türkçeyi sadeleştirmeyi ve zenginleştirmeyi amaçlamaktadır.
  • İstanbul Üniversitesi resmi olarak 1933'te öğretime başlamıştır.

Tarih boyunca Türkiye'de kurumsal eğitimin dışında toplumsal eğitimi gerçekleştiren kurumlar ve yapılar da bulunmuştur ve günümüzde de halen bulunmaktadır. Alevi ocakları, köy birlikleri, dini bayramlar ve kültürel şenlikler Anadolu'da farklı eğitsel ihtiyaçları karşılamaktadırlar. Toplumsal eğitim, kurumsal eğitim kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürünün ve kimliğinin parçasıdır. 

Bugünün Türkiyesi'nde (Atatürkün tanımladığı şekliyle ortak geçmişi olan bugün ve gelecek de beraber yaşamak isteyen Türkiye Cumhuriyetivatandaşları) Kürt, Laz, Çeçen, Ermeni, Yahudi, Rum ve diğer kültürleri içermesinden dolayı toplumsal eğitimin çok çeşitli örnekleri vardır

2 Mart 1926'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Bu düzenlemeyle Millî Eğitim kontrollü bir yapıya dönüşmüştür.
Cumhuriyetle beraber eğitim anlayışı bilimin diğer alanlarında olduğu gibi sistemler dünya görüşüne bağlı olarak algılanmaktadır. Sistemler dünya görüşü ile eğitime bakmamızda bize olguları anlamamızda donuk bir izlenimden daha çok dinamik ve sorgusal yaklaşım sağlaması yatmaktadır. Eğitim süreklilik içeren bir olgudur. Bir örnekle açıklayacak olursak sistemler eğitim modelini oluştururken ezberci eğitimi eğitim sisteminden çıkaracağız yaklaşımını bütün eğitsel olgulara uygulamak yerine; hangi eğitim metotlarının, hangi koşullarda yararlı olmadığını tanımlanması ve tanımlanan koşullarda ne yaparak eğitimin genel amaçlarına doğru uygulamamızın verimli hizmet etmesini sağlayabiliriz sorularını sorar. 

Üniversite seçme sınavlarında eğitim katsayılarının belirlenmesi bu yaklaşımın bir ürünüdür. Genelde bireylerde eşitsizlik yaratıyor izlenimi verse de bu katsayılar doğru belirlendiğinde hem sistemin, hem de istemin içinde yer alan bireylerin başarılarına katkıda bulunmaktadır. Bu yaklaşımın öncülerinden Bertalanffy (Bertalanffy L., von. 1968, General Systems theory) sistemleri tanımlarken birbirleriyle ilişki içindeki olguların davranış şekillerini inceleyen çalışma alanı olarak tanımlamaktadır. Eğitimle ilgili faaliyetleri incelerken birbirleriyle ilişkili temel üç ögenin varlığı kabul edilmektedir; eğitim teorisi, eğitim felsefesi, ve eğitim metodu.


Türkiye'deki Eğitim Sistemi

Amaçları

Türkiye'deki modern eğitim sistemi özgür ve sorgulayan, farklılıklara saygı duyan, kişilerin din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin eşit insanların bulunduğu topluma saygı gösteren, Türkiye'nin bilim, sanat, din, dil alanında gelişimine katkı sağlayacak ve baskıcı ve yasaklar toplumundan uzak özgür bireyler yetiştirmeyi amaçlar.
Ayrıca bu eğitim sisteminde ilköğretim okulları, öğrencileri mesleki eğitime veya çocukların ilgi alanları ile becerilerine yönelik eğitime ağırlık verilmiştir.== Eğitim sistemindeki kademeler == Yeni eğitim sistemi;
  • Okul öncesi eğitim (Kreş-Anaokulu)
  • İlköğretim birinci kademe (İlkokul)
  • İlköğretim ikinci kademe (Ortaokul)
  • Ortaöğretim (Lise)
  • Yüksek öğretim (Yüksek okul-Üniversite)

Okul öncesi eğitim

Çocuğun ilköğretime hazırlanması için okula hazırlık niteliğinde verilen eğitimdir. Herhangi bir zorunluluğu yoktur fakat okul öncesi eğitim devlet ve ilgili kurumlar tarafından teşvik edilmektedir.

İlkokul'da eğitim (İlköğretim birinci kademe)

66 aylık ve üstü olan öğrenci ilkokulda okuyacaktır. Eğitime başlama yaşı 5 buçuktur. Veliler çocuğun okula başlamasında herhangi bir sakınca olup olamayacağı konusunda bilgilendirilmek için doktordan okula başlamaya uygun olup olmadığı konusunda rapor alabilirler.
Okula başlamaya uygun olan çocuklar ise internet üzerinden otomatik olarak adreslerine en yakın olan İlköğretim okulu birinci sınıftan eğitimine başlayabilirler.
İlk 4 yıl boyunca yani ilkokullarda(ilköğretim birinci kademe) öğrencilere daha hafifletilmiş bir müfredat ile eğitim verilecektir. Öncelikle üç aylık bir okula hazırlık programı kapsamına alınacaklardır. Bu öğrenciler ikinci sınıftan itibaren İngilizce, dördüncü sınıftan itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu olarak okumaya başlayacaktır. Ayrıca daha çok görsel ve işitsel bir müfredat ile eğitileceklerdir.

Ortaokul'da eğitim (İlköğretim ikinci kademe)

Ortaokula geçiş, aynı ilkokula geçiş gibi internet üzerinden, elektronik ortamdan yapılacaktır.
İkinci kademe, yani ortaokullar, öğrencilerin daha özgür bir birey olarak sivil toplum ve demokratik devlet anlayışı gereğince eğitim süreçlerinde özgür ve karar değiştirme hakkına sahip olmalarına fırsat vermektedir. Ortaokulların amacı mesleki veya öğrencinin becerilerine yönelik eğitim vermeyi sağlamaktır. Bu sebep ile seçmeli dersler okutulması sağlanmıştır. Ortaokul'da seçmeli derslerde ise Dini ve Ahlaki Değerler, Dil Bilgisi, Yabancı Dil, Fen Bilimleri, Sanat, Spor ve Sosyal Bilimler alanları mevcuttur. Bir öğrenci istediği alandan istediği dersi haftada sekiz saat görme kaydı ile seçecektir. Ortaokullardaki zorunlu dersler dışındaki seçmeli dersleri, öğrencinin veya ebeveyninin isteğine ve tercihine bağlı olarak alabilme hakkı getirilmektedir.

Lise'de eğitim (Ortaöğretim)

Liseye geçiş, 8. sınıf yani ortaokul 4. (son) sınıf sonunda yapılacak TEOG ile belirlenecektir. Bu sınav, ortaokulda görülen derslerden oluşmaktadır. SBS'nin ardılı olan TEOG sınavı ilk kez 2014 yılında yapılmıştır. TEOG ortak sınavlar şeklinde yapılmaktadır.

Türkiye'de liseler;

  • Meslek Lisesi (Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi)
  • Anadolu Lisesi
  • Fen Lisesi
  • Sosyal Bilimler Lisesi
  • Genel Lise (2013'e kadar.)
olarak ayrılabilir. Bakanlık, Genel liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesi ve Mesleki liselerin daha da çok yaygınlaştırılması konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

Liselerde devamsızlık hakkı 9, 10 ve 11. sınıflarda 10 gün iken 12. sınıflarda ise 45 gündür. Bunun nedeni ise son sınıf öğrencisinin üniversite sınavlarına hazırlanması için ona ek süre tanınmasıdır.

Akşam liseleri ise üniversitelerdeki ikinci öğrenim olarak değerlendirilebilir. Açık liselerdir ve lise mezunu olmayan kişilerin ortaöğretim diploması alması için açılmıştır.

Anadolu lisesinde öğrenciler TM (Türkçe-Matematik Eşit Ağırlık), MF (Matematik-Fen Sayısal Ağırlık), TS (Türkçe-Sosyal Sözel Ağırlık) ve DİL (İngilizce Ağırlık) olarak Lise üçüncü (11.) sınıftan sonra bölümlerini seçerek kendi alanındaki dersleri görmeye başlar.

Bu sistem Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde de geçerlidir. Aralarındaki tek fark Anadolu liseleri 11. sınıfta bölüm seçerken Meslek liseleri ilk seneden sonra (10. sınıfa geçerken) mesleği ile ilgili kendi bölümünü seçer. Ayrıca 10. sınıf, 11. sınıf ve 12. sınıf'ta stajyer olarak çalışma zorunluluğu vardır. Öğrenci staj yaparak hem mesleği ile ilgili iş hayatını öğrenmekte, hem maaş almakta hem de staj yaptığı iş yerinden stajı ile ilgili ders notu almaktadır.

Üniversite'de eğitim (Yükseköğretim)

Kronoloji

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı, 1974 ve 1975 yıllarında aynı gün sabah ve öğleden sonra birer olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yıllarında aynı günde ve bir oturumda uygulanmış; 1981'den itibaren iki basamaklı bir sınav haline getirilmiştir. İki basamaklı sınav sisteminde ilk basamağı oluşturan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) Nisan, ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise Haziran ayı içinde uygulanmıştır.

  • 1974'ten itibaren adaylardan yükseköğretim programlarına ilişkin tercihleri de toplanmış ve adaylar puanlarına ve tercihlerine göre yükseköğretim programlarına merkezi olarak yerleştirilmiştir.
  • 1982'den itibaren ortaöğretim kurumlarından adayların diploma notları toplanmaya başlanmış ve bu notlar Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) adı altında belli ağırlıklarla sınav puanlarına katılmıştır.
  • 1987'den itibaren, yükseköğretim programları ile ilgili tercihlerini belli alanlarda toplayan adaylara, sınavda belli testleri cevaplama, diğerlerini cevaplamama olanağı tanınmıştır.
  • 1999'da iki basamaklı sınavın ikinci basamağı (Öğrenci Yerleştirme Sınavı ÖYS) kaldırılmış, sınav ÖSS adı altında tek basamaklı bir sınav haline getirilmiştir. Sınavın tek basamaklı olarak uygulanmaya başlanmasıyla birlikte bazı yükseköğretim programlarının puan türleri de değiştirilmiştir. Ayrıca adayların OBP'lerinin mezun oldukları ortaöğretim kurumunun ÖSS ham puan ortalamalarına göre ağırlıklandırılmasıyla oluşturulan Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı (AOBP) hesaplanmaya başlanmış ve ortaöğretimdeki alanlardan mezun olanların aynı alandaki yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinde AOBP’lerinin yüksek bir katsayıyla, mezun oldukları alanlar dışındaki yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinde ise AOBP’lerinin düşük bir katsayıyla çarpılması uygulamasına geçilmiştir. ÖSS'de soru tipi ve konu dağılımı/müfredat açısından bir değişiklik yapılmamıştır.
  • 2003'te ÖSS ve AOBP puan sistemi ile AOBP'nin çarpıldığı katsayılar değiştirilmiştir.
  • 2006'da yapılan değişiklikle soruların bir kısmı önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS tipinde sorulmuş, bir kısmı ise tüm lise müfredatı göz önünde tutularak hazırlanmıştır. Sınavın tek basamak olarak uygulanmasına devam edilmiştir.
  • 2010-2017 yılları arasında YGS&LYS sistemi geçerli oldu.

Eğitim Sevgidir

Mevcut sistem

Ana madde: Yükseköğretim Kurumları Sınavı

Fakülte ve yüksekokul olarak genellikle ikiye ayrım vardır. Fakülteler genellikle dört yıl olur. Yüksekokullar ise genelde meslek-ticaret lisesi mezunlarına yöneliktir ve genel olarak iki yıllık eğitim vermektedir.
Türkiye'de üniversiteden atılmak yoktur. Ayrıca üniversite okuyan birisi dilediği gibi (notlarının durumuna göre) yatay geçiş yapabilir. Ayrıca seçtiği fakültede ilk sene okuduğu ortak sınıftan sonra ikinci sene kendi bölümünü seçerek okumaya başlar(lise eğitimi gibi). Ancak bu her üniversite için geçerli değildir.
Türkiye'de üniversite için birinci öğretim, ikinci öğretim ve açıköğretim olmak üzere üç ayrı öğrenim dalı vardır.
  • Birinci öğrenim: Normal öğrenimdir.
  • İkinci öğrenim: Akşam veya hafta sonu öğretimidir. Genelde eğitim düzeyi daha düşüktür.
  • Açık öğretim: Üniversitede derslere girme zorunluluğu yoktur. Sadece sınavlara girilir.

Ayrıca, halk arasında harç olarak bilinen Katkı Payı ücreti, birinci öğrenim gören öğrencilerden alınmamakta fakat ikinci öğretim ve açıköğretim öğrencileri bu ücreti ödemektedirler.Ayrıca öğrenci yurtlarında kalan ve yapılan değerlendirmelerde hak kazanan öğrencilere aylık 150 TL (yüz elli Türk lirası) geri ödemesiz yardım almaktadır.Bunun yanında Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından maddi durumu kötü olan öğrencilere aylık olarak burs ve kredi imkanı dahilinde 2015 yılı Ocak ayından itibaren 400 TL(dört yüz Türk lirası) ödeme yapılmaktadır.Burs dahilinde ödeme alanlar bu ücreti geri ödememekte,ama kredi kapsamında alan öğrenciler bu ücreti mezun olduktan sonra yapılandırma ile geri ödemektedirler.

Ayrıca üniversite eğitimini bitiren kişi, ALES adlı bir sınava girip yüksek lisans eğitimi alabilir. Buna master eğitimi de denir. Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans olarak ikiye ayrılır. Tezli yüksek lisans programının amacı, öğrencinin bilimsel araştırma yaparak bilgilere erişme, bilgiyi değerlendirme ve yorumlama yeteneğini kazanmasını sağlamaktır. Tezsiz yüksek lisans programının amacı, öğrenciye mesleki konuda derin bilgi kazandırmak ve mevcut bilginin uygulamada nasıl kullanılacağını göstermektir.
Doktora, bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen bir derece veya basamaktır.


4+4+4 Sistemi Nedir ?


4+4+4 Eğitim Sistemi


12 Yıllık Zorunlu Eğitim Sistemi (4+4+4 eğitim sistemi) 2012-2013 döneminde Türkiye'de başlayan eğitim sistemidir. Türkiye'de zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasını ve eğitim sisteminin 4+4+4 şeklinde kademelendirilmesini öngören İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni, 20 Şubat 2012 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin beş Grup Başkanvekili TBMM'ye sundu. Kamuoyunda büyük tartışma yaratan kanun teklifi TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda 11 Mart 2012’de kabul edildi. 6287 No’lu bu kanun, 11 Nisan 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kamuoyunda 4+4+4 düzenlemesi olarak bilinen bu kanun ile eğitim sisteminde büyük bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlandı.

Sistemin temeli

4+4+4 Eğitim sistemi kendisinden önceki 5+3 Eğitim sisteminin aksine artık 4 sene ilkokul (1,2,3,4. sınıflar), 4 sene ortaokul (5,6,7,8. sınıflar), ve 4 sene lise (9,10,11,12. sınıflar) bulunacaktır.
Bu sistemin yapılmasındaki temel sebepler şunlardır.
  • Kaldırılan İmam hatip ortaokulu'nun geri gelmesi
  • Meslek eğitiminin arttırılması
  • Zorunlu eğitimin 12 yıl olması

Okula kayıt

Yeni sistemde 66 ayını dolduran çocukların okula katılması zorunludur. 60-66 aylık çocuklar ise gönüllü olarak (velilerin izniyle) okula katılmaktadır. Ancak veliler çocuklarının hazır olmadığını düşünürse rapor alabilir. Bu uygulama nedeniyle 1. sınıflar kalabalıklaşmıştır.

4+4+4 düzenlemesiyle eğitim sisteminde yapılan önemli değişiklikler

Kademeli eğitime geçiş ve zorunlu eğitimin süresinin artırılması

Bu kanundan önce kesintisiz olan sekiz yıllık ilköğretim herkes için zorunluydu. 4+4+4 düzenlemesi ile “kesintisiz eğitim” vurgusu kaldırılarak ilköğretim iki kademeye ayrıldı. Böylelikle ilkokul dört yıl, ortaokul dört yıl oldu. İlkokul 4. sınıfı tamamlayan çocuklar ya imam hatip ortaokullarına ya da diğer ortaokullara gidebilmektedirler. 

Kısaca, 4+4+4 düzenlemesiyle birlikte sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine, 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim getirilerek 12 yıllık süre üç kademeye ayrıldı. Öğrenciler artık ilkokul ya da ortaokulu tamamladıklarında değil liseyi tamamladıklarında diplomalarını alabilmektedirler.

Okula başlama yaşının düşürülmesi

Bu kanundan önce 72 ayını dolduran çocukların ilköğretime başlaması zorunluydu. İlgili kanuna göre, 60 ayını tamamlayan çocukların zorunlu olarak ilkokula başlaması gerekmektedir. Ancak kamuoyunda bu konunun çok tartışılması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan bir genelge ile okula başlama yaşı ile ilgili bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu genelge ile yapılan değişiklik sonucunda okula başlama yaşları ile ilgili uygulama 2012-2013 eğitim öğretim yılında şu şekildeydi: 66 ayını dolduran çocukların ilkokula kayıtları e-okul üzerinden merkezi sistemle yapıldı. 60-65 ay aralığındaki çocukların, velilerinin talep etmesi durumunda, ilkokula kayıtları yapılabildi. 66-71 ay arasında olan ancak okula hazır olmadığı sağlık raporuyla belgelenen öğrencilerin ilkokula başlaması bir yıl ertelendi.
14 Ağustos'ta 2013'te yayımlanan 28735 sayılı Resmi Gazete ile Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 15. maddesinde değişiklik yapıldı. Yapılan yönetmelik değişikliği ile 2013-2014 eğitim öğretim yılında okula kayıt yaşı ile ilgili uygulama şu şekilde yapıldı:
  • 66, 67, 68 aylık (2008 Yılı Ocak-Şubat-Mart doğumlular) çocuklar 1. sınıfa kaydedildi ancak velisinin yazılı talebi doğrultusunda, rapor istenmeksizin kayıtları 1 yıl ertelenebildi veya okul öncesi eğitime yönlendirilebildi.
  • 69, 70, 71 aylık (2007 Yılı Ekim-Kasım-Aralık doğumlular) olup, e-okul sistemi üzerinden 1. sınıfa kaydedilen çocuklardan okula hazır olmayanların kayıtları, alınacak sağlık raporu doğrultusunda 1 yıl ertelenebildi veya okul öncesi eğitime yönlendirilebildi.

Seçmeli derslerle ilgili düzenleme

Yeni düzenlemeyle ortaokullar ile imam hatip ortaokullarında öğrencilerin ilgi ve tercihlerine göre seçmeli dersler oluşturuldu. Ayrıca, kanunda tüm ortaokul ve liselerde "Kur’an-ı Kerim" ve "Hz. Muhammed’in Hayatı" derslerinin isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulacağı belirtildi. Kanunda diğer seçmeli derslerin adı geçmemektedir.

Haftalık ders çizelgelerinde değişiklik yapılması

Bu düzenlemeyle haftalık ders çizelgelerinde değişiklik yapıldı ve ortaokullardaki toplam ders saati artırıldı. 6-8. sınıflarda geçen yıl toplam zorunlu ders sayısı 30 iken, seçmeli derslerin eklenmesiyle bu sayı 6. sınıfta 36’ya, 7. ve 8. sınıflarda ise 37’ye yükseldi.

Okul dönüşümü

Kanunda ilköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar hâlinde kurulmasının esas olduğu ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabileceği belirtilmiştir. Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün valiliklere gönderdiği Okul Dönüşümleri konulu yazı okulların dönüşüm sürecinde yedi farklı ilkokul/ortaokul türünün oluşturulacağını göstermiştir:

  1. Müstakil ilkokul,
  2. Müstakil ortaokul,
  3. İmam hatip ortaokulu
  4. İlkokul ve ortaokul bir arada (3 yıl sonra ilkokul olacak)
  5. İlkokul ve ortaokul bir arada (3 yıl sonra ortaokul olacak)
  6. Ortaokul sabahçı, ilkokul öğlenci
  7. İlkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokulu bir arada.

Okul öncesi eğitim

Okulöncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alınmamıştır. Bu düzenlemeden önce 37-72 ay arası çocuklar okulöncesi eğitime gidebiliyorlardı. Bu düzenlemeyle 37-66 ay arasındaki çocuklar anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48-66 ay arasındaki çocuklar ise anasınıflarında okulöncesi eğitim alabilirler.


EĞİTİM NEDİR?


EĞİTİM KENDİ BAŞINA DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENMEKTİR.


EĞİTİMİN AMACI ? EĞİTİM SİSTEMİ İLE NEYİ PLANLIYORUZ ?



1 yorum:

  1. seneye kızım kısmetse LGS ye girecek ama seneye gene sistem değişecekmiş..bakalım bizi ne süprizler bekliyor...heyecanla bekliyoruz..Türkiye'de eğitim benze eşittir heyecandır adrenelandir...her sene yapılan değişikliklerle hayatımıza yeni yeni süprizler heyecanlar girer...ne güzel pek güzel pek eğlencelidir..sevgilerimle...

    YanıtlaSil