Duygularımızın Esiri Değiliz
Bizlerin duyguları doğduğumuzdan beri aktif ve bizi yönetmede etkileri yüksektir. Bizim duygularımıza teşekkür edeceğimiz zamanlar olduğu gibi onları istemeyeceğimiz zamanlar da olur. Bazen duygularımız odaklanmamızı engeller ve düşüncelerinizi bulanıklaştırır. Mantıksız davranır ya da gereksiz tepkiler veririz. Gerçekten bunların yönlendirilmesi, buna zihin aktivitesi olarak alışmak başarı için çok önemli. Duygularımızı fark edebildiğimiz, gözlemleyebildiğimiz oranda onları kontrol altına alıp yönlendirebiliriz.
Onları bastırmak mutsuzluğa götürüyor.
Eğer duygularımızı bastırırsak robota mı dönüşürüz? İnsanı insan yapan duyguları ile beraber yaşamaktır. “Teknik olmak, başarılı olmak için duygularım az olmalı.” Demek bir yandan haklı ama daha iyi bir seçeneğimiz var. Duygularımızın iyilerini işimizin başında kullanmaya başlamak. Eğer pozitiflerini daha çok desteğe ihtiyaç duyduğumuz yerde canlandırmayı istersek daha motive ve yüksek enerji ile işimize başlarız.
Duygularımızı kontrol altına nasıl alıyoruz ?
Düşüncelerinizi kontrol etmeliyiz. Bilişsel davranışçı psikoloji genellikle duygusal kontrol stratejileri için büyük öneme sahiptir. Bizler korkularımızın bizi bunalttığı zamanda düşüncelerimizin akışına bir dur demeliyiz. Daha yapıcı ve yararlı şeyleri düşünmeye çalışabiliriz.
Vizyon genişletmek. Duygu akışımızı tek noktaya yönlendirebiliyoruz. Biraz geriye çekilip dünyayı daha büyük bir perspektiften görmek fikirlemizi ortaya dökmemize ve durumlara farkı açılardan bakmamızı sağlayacak yetkinlik sunar.
Beyninizin sağ kısmında, duyguların fazla olduğu kısımda çok şey olduğunu unutmuyoruz. Görselleştirme, zihinsel denemeler ile rahata ulaşırız. Sadece sözel ve zihinsel hisler yaşatan duygularımızı bir de görselleştirmemiz onları daha iyi anlamamızı ve kontrol etmemizi sağlayacaktır.
Bir şey çok uzun süre aynı kalırsa, durgunlaşır. Kendimizi yeni yollarla ifade etmek önemlidir. Kendi hedeflerimizde, günlük yaşamımızda her yerde yenilik bizi heveslendirecektir. Pozitif olmak, yeni ilhamlara yol açabilir ve varoluşsal, doğal bir sıçrama başlatabiliriz. Samimi ve istediğimiz yöne çevirebildiğimiz duygular ile yaşamak paha biçilemez.
“Duygular ve hisler bir lüks değil, zihinsel durumlar için başka insanlara iletişime geçme biçimimizdir. Ama aynı zamanda karar vermemiz için de birer rehberdir.” .
– Antonio Damasio